Okullarda Öğrendiğimiz 10 Yanlış Bilgi, Ülkemizde sınıflarda sıralara oturan kolay etkilenen genç beyinler, öğretmenlerin her şeyi doğru bildiklerine inanırlar. Onlar kesinlikle hata yapmazlar diye düşünülür. Yanlış anlaşılmak istemeyiz, burada yerdiğimiz, bilim insanlarının yetişmesinde en değerli katkıları olan öğretmenler değildir elbette. Hatta aksine onları bilimin en değerli köşesine oturtmalıyız.
Bugüne kadar doğruluğundan emin olduğunuz ancak bu yazıyla birlikte aslında yanlış öğrendiğiniz 10 şeyi ele alacağız.
Başlayalım…
Ne olursa olsun kan daima kırmızıdır. Damarlarımız mavi görünürler çünkü yağlar ışığın düşük frekanslarını absorbe ederler. Bu durum da yüksek enerjili mavi ışığın derimizden geçmesine sebep olur.
Oysa; açlık, susanıklık, hareket, basınç, kaşıntı ve banyo ihtiyacı hissi gibi oldukça fazla duyumuz vardır.
Öncelikle Columbus’un zengin bir köle tücccarı olduğunu bilmekte fayda var. Telegraph’a göre: “Colombus erkekleri, kadınları ve çocukları İspanya’ya götürmek üzere alıkoymuş ve onları tıpkı sirk hayvanları gibi köleleştirmiştir. İnsanların çoğu yolculuk esnasında ölmüş ve kalanları da 6 ay içerisinde hayatını kaybetmiştir. Bu durum Colombus’u bulabildiği en iyi tipte 550 insanı seçtiği, adamlarına da istediklerini köle yapma emrini verdiği ve sonucunda da bir başka 600 insanın eklendiği ikinci yolculuk tutkusuna itmiştir. Avrupa’ya yolculuk esirler için oldukça zayıflatıcı olmuştur ve 200 esir bizzat Columbus’un emriyle gemiden atılmıştır. Adamlarının esir ettiği 600 insan hakkında ise hiçbir kayıt mevcut değildir.”
Yani Columbus okullarda anlatıldığı gibi masum bir şekilde dünya turuna çıkan bir insan değil, köleleştirmek üzere erkek, kadın ve çocuk arayan ve bu sebeple de dünyayı dolaşan bir canidir.
Gerçekte ise; Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülemediği gibi ancak bir radarla görülebilir.
Ağustos 2010’da The Journal of Cell Biology’de yayınlanan bir makaleye göre; ” elbetteki dilimizde farklı bileşiklere göre farklı duyarlılıklara sahip bölgeler vardır, fakat sıkça alıntı yapılan tatlı, acı, tuzlu, ekşi gibi tadları tamamen ayrı bölgelere yerleştiren dil haritası güvenilirliğini kaybetmiştir.”
Tarih Napolyon’un 1.58 m boyunda olduğunu saptamıştır, ancak bugün Napolyon’un 1.73 m boyunda olduğu ve yaşadığı tarih aralığı için de ortalama boy olduğu ortaya çıkmıştır.
Aslında beynimizin tamamını kullanırız. John Hopkins’de bir nörolog olan Barry Gordon; ” Beynimizin tamamını kullanırız ve beynimizin büyük bir kısmı daima aktif haldedir.” diyor.
Boğalar hareket eden birçok objeye karşı taarruza geçerler. Mythbusters bu durumu sergileyerek test etmiştir; matadorlara kırmızı, beyaz ve mavi pelerinler verilerek boğaların aktiviteleri izlenmiştir.
Yer çekimi her yerde vardır. Dünya çevresinde dönen bir uzay mekiği aslında serbest düşmeye maruz kalır. Bu da yer çekiminin var olduğunu gösterir.
Aslında, elektronlar çekirdek çevresinde titreyen dalgalı bir hareket yaparlar.
Görünüşe göre; hayatta duyduğunuz her şeye güvenemezsiniz, yalnızca bilime göre değil, her ne olursa olsun.